31 Ocak 2016 Pazar

Sofie'nin Dünyası/Kitap

Tekrardan merhaba! Umarım hayatınızdaki en güzel günü yaşıyorsunuzdur.
Şu an, şu saniye ilk kitap yorumumla karşınızdayım. Sevdiğim bir kitap olmasını istedim. Ayrıca kendisi 2016'da bitirdiğim ikinci kitap olmakta.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitabı çook uzun bir sürede bitirdim. Dedim ya 2016'da bitirdiğim ikinci kitap diye; kitaba başlama tarihim kasım başı hatta belki ekim sonu. Bitirmem derece uzun sürdü. Ama bunun sebebi kitap mıydı? Kesinlikle hayır.
Öncelikle ben kitaba başladım ve araya ilk sınavlar girdi. Sınav haftasında olabildiğince kitap okumam. Bu yüzden sınavlar geçinceye kadar bekledim ve ardından devam ettim. Ama aynı anda zibilyon tane kitap okuma huyum kurusun ki yanında hep başka kitaplar da okudum ve ince kitaplar olduklarından ondan hemen bitip gittiler. Ama bu dağ gibi şey bitmedi, bitemedi. Sonra ikinci sınavlar geldi çattı, ki bunu bitirmeme 200 sayfadan az kalmıştı ama yine ara vermek durumunda kaldım. Yine aklım kitapta kala kala ders çalıştım ve sonunda ikinci sınavlar da bitince okuyup bitirebildim (çok şükür).
Kitapla ilgili söyleyebileceğim ilk şeylerden biri de şudur ki ben kitabı okumadan önce (artık bu fikre nereden kapıldıysam, inanın hiç bilmiyorum) kitabın çok ağır anlamlar içeren anlaması zor bir felsefi kitap olduğunu düşünüyordum. Bir de kalın olunca başlamaya korkuyordum tabii. Ama bir kez okumaya başlayınca ne kadar yanıldığımı anladım.
Bir defa o 'çok ağır felsefik anlamlar' olayını nereden çıkarmışım hiç anlamıyorum. Kitap felsefe tarihini anlatıyor. Yani Sokrates şöyle demiş, Platon şu düşünceyi savunmuş vb gibi.Bir de işin içinde bir kurgu da var ama o gizem ancak kitabın sonlarına doğru açıklanıyor.
Felsefe konusunda gözünüzü açan, dünyayı, çevrenizi sorgulamanıza yarayacak, kısaca bol bol soru sordurtacak cinsten bir kitap. Yoksa başka bir felsefi anlamı yok yani. Kesinlikle ağır bir kitap değil. Şahsen ben çok beğendim, çok faydalı buldum. Felsefe tarihindeki kişiler ve onların görüşleriyle ilgili fikir sahibi olmanızı sağlıyor ve benim gibi hiçbir şey bilmeyen bir insanın çok işine yarayıp ufkunu açabilir.
Peki felsefe tarihi üzerinde çok bilgim olsaydı kitabı beğenir miydim? Orasını bilmiyorum bakın. Dediğim gibi ben hiçbir şey bilmeden okuduğum için bana çok şey kattı. Konuyla ilgili geniş bilgim olsa muhtemelen biraz basit kaçardı.
Bir de başlarını sonlarından daha çok sevdim ben. Hatta aralarda bir iki sıkıldığım yer de oldu ama bu çok uzun bir sürede okumamdan da kaynaklanmış olabilir.
Peki, en önemli soruya gelirsek, bu kitabı herkese öneriyor muyum? İşte ona koca bir HAYIR. Bu kitap ve içindeki konular tamamen tarz meselesi. Felsefe tarihine hiç ilginiz yoksa bırakın gitsin. Hiç almayın daha iyi. Gerçi (bende de olduğu gibi) konuya ilginiz olup olmadığını dahi bilmiyor olabilirsiniz. O zaman bir şans verin derim ben.
Mesela kitabın en başlarında bir sayfacık falan mitolojiden söz ediyordu ve ben o bölümde, o mini minnacık bir sayfada inanılmaz sıkıldım. Şu an aklımda oradan hiçbir şey kalmadı. Ve anladım ki mitolojiye hiç ilgim yokmuş. Bu kitap da ilgi meselesi ve yine bu yüzden kitabı beğenen kadar beğenmeyen de var. Kısaca ilginiz varsa seversiniz, yoksa sevmezsiniz. Siz iyisi mi bir pdf olarak indirin, birazını okuyun bakalım. İlginiz uyanır da okumak isterseniz alırsınız. Yok, ben az kalsın uyuyacaktım diyorsanız da hiç bulaşmayın.
Kısaca benim açımdan çok güzel, çok faydalı bir kitap oldu. Hatta öyle ki şu an yazarın başka bir kitabını okuyorum.
Evet, sanırım bu kadar. İlk yorum da böyle olsun bakalım. Sonraki yazıya dek görüşmek üzere. Mutlu kalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder